Genel Cerrahi - ALFA TIP MERKEZİ

Genel Cerrahi

Genel cerrahi, çok çeşitli sağlık problemlerini ve hastalıklarını tedavi etmek için çeşitli cerrahi prosedürlerin gerçekleştirilmesini içeren tıbbi bir disiplindir.

Genel Cerrahi Kliniği’nde Yapılan Operasyonlar;

  • Onkolojik Cerrahi
  • Bariatrik- Metabolik Cerrahi
  • Mide Botoksu
  • Hemoroid (Lazer uygulaması ile)
  • Tiroid Cerrahisi
  • Meme Cerrahisi
  • Tanısal Endoskopi

Endoskopi ve Kolonoskopi Ünitesi

Endoskopi ve Kolonoskopi Nedir? Endoskopi, vücudun içine esnek bir tüp ile girilerek yapılan bir inceleme yöntemidir. Kolonoskopi ise, bağırsakların iç yüzeyinin incelenmesini sağlayan bir endoskopi türüdür. Her ikisi de gastrointestinal sistemdeki hastalıkların teşhisinde ve tedavisinde kullanılır. Endoskopi ve Kolonoskopi Arasındaki Farklar Endoskopi, özellikle mide, yemek borusu ve ince bağırsak gibi üst gastrointestinal sistemdeki hastalıkları incelemek için yapılırken, kolonoskopi bağırsakların alt kısmını, yani kalın bağırsağı ve rektumu incelemek için kullanılır. Endoskopi ve Kolonoskopi Ünitesi Endoskopi ve kolonoskopi işlemleri genellikle aynı ünitede gerçekleştirilir. Bu ünite, özel donanıma sahip bir işlem odasını ve deneyimli bir sağlık ekibini içerir. Hastaların konforu ve güvenliği ön planda tutularak tasarlanmıştır. Endoskopi ve Kolonoskopi Ünitesinin Özellikleri Endoskopi ve kolonoskopi üniteleri, genellikle son teknolojiye sahip endoskopik cihazlar, görüntüleme sistemleri, hijyenik sterilizasyon ekipmanları ve hasta monitörleri gibi özelliklere sahiptir. Bu özellikler, doğru teşhis ve etkili tedavi için önemlidir. Endoskopi ve Kolonoskopi Yapılırken Nelere Dikkat Edilmelidir? Endoskopi ve kolonoskopi işlemleri öncesinde, hastaların doğru bir şekilde hazırlanması önemlidir. Uygulama sırasında, hasta konforu ve güvenliği sağlanmalı, ağrı ve rahatsızlık minimal düzeyde tutulmalıdır. Ayrıca, hijyen kurallarına titizlikle uyulmalıdır. Endoskopi ve Kolonoskopi Hazırlık Süreci Endoskopi ve kolonoskopi öncesinde, hastalar genellikle belirli bir süre açlık durumunda olmalıdır. Ayrıca, bağırsakların temizlenmesi için özel bir lavman uygulanabilir. Hazırlık süreci, işlemin başarılı bir şekilde tamamlanması için önemlidir. Endoskopi ve Kolonoskopi Yöntem ve Uygulama Endoskopi ve kolonoskopi işlemleri, genellikle sedasyon altında yapılır. Esnek bir tüp olan endoskop, ağız veya anüs yoluyla vücuda yerleştirilir ve iç organların görüntülenmesi sağlanır. Doktor, endoskop yardımıyla gerekli incelemeleri yapar ve gerektiğinde biyopsi alır. Endoskopi ve Kolonoskopi Sonrası İyileşme Süreci Endoskopi ve kolonoskopi sonrasında, hastalar genellikle hafif bir uyuşukluk veya gaz hissi yaşayabilirler. Bu normaldir ve genellikle birkaç saat içinde geçer. Doktorun önerdiği dinlenme süresine uyulmalı ve belirli bir süre boyunca ağır işlerden kaçınılmalıdır.

Proktoloji

Proktoloji Nedir? Proktoloji, anüs, rektum ve bağırsakların hastalıklarıyla ilgilenen bir tıp dalıdır. Bu alanda çalışan doktorlar, anal bölge ve rektumla ilgili hastalıkların teşhisini koyar ve tedavi ederler. Proktolojinin Önemi ve Kapsamı Proktoloji, insanların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen birçok hastalığı ele alır. Anal fissür, hemoroid, anal fistül gibi yaygın sorunların yanı sıra, anal kanser gibi daha ciddi durumlar da proktolojinin kapsamına girer. Proktoloji Alanında Uzmanlar Proktoloji alanında çalışan uzmanlar, genellikle genel cerrahi veya gastroenteroloji uzmanlarıdır. Bu doktorlar, özel eğitimler ve deneyimler sonucunda proktoloji alanında uzmanlaşır ve hastaların anal sağlık sorunlarını etkili bir şekilde tedavi ederler. Proktolojik Hastalıklar ve Belirtileri Proktolojik hastalıkların belirtileri genellikle anal bölgede ağrı, kaşıntı, kanama, şişlik ve yanma gibi semptomlarla kendini gösterir. Bu belirtiler, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişebilir. Proktolojik Muayene ve Tanı Yöntemleri Proktolojik muayene, genellikle doktorun anal bölgeyi görsel olarak incelediği ve gerekirse iç rektal muayene yaparak hastalığın teşhisini koymaya çalıştığı bir süreçtir. Bu muayene genellikle ağrısızdır ve hastanın rahatı göz önünde bulundurularak yapılır. Proktolojik Hastalıkların Tedavisi Proktolojik hastalıkların tedavisi genellikle ilaçlar, diyet değişiklikleri ve yaşam tarzı modifikasyonlarıyla başlar. Ancak, bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Bu müdahaleler, hastalığın türüne ve şiddetine bağlı olarak değişir. Proktolojik Ameliyatlar ve Cerrahi Müdahaleler Proktolojik ameliyatlar genellikle hemoroid, anal fissür veya anal fistül gibi durumların tedavisinde kullanılır. Bu ameliyatlar genellikle minimal invaziv yöntemlerle gerçekleştirilir ve hastaların iyileşme süreci genellikle hızlıdır. Proktoloji Uygulamaları ve Tedavi Yöntemleri Proktoloji uygulamaları arasında lazer tedaviler, skleroterapi, kriyoterapi gibi çeşitli tedavi yöntemleri bulunur. Bu uygulamalar, hastalığın türüne ve hastanın ihtiyaçlarına göre belirlenir.

Apse

Apse Nedir? Apse, vücutta enfeksiyonla savaşan beyaz kan hücrelerinin bir araya gelerek oluşturduğu irin dolu bir kisttir. Genellikle enfeksiyonun yayıldığı veya kapanamayan bir yaranın etrafında veya vücudun diğer bölgelerinde oluşabilir. Apse Oluşumunun Nedenleri ve Belirtileri Apse, bakterilerin veya diğer patojenlerin vücuda girmesiyle başlayan bir süreç sonucunda ortaya çıkar. Belirtileri arasında kızarıklık, şişlik, ağrı, ısı artışı ve irin akışı yer alabilir. Bu belirtiler, vücudun enfeksiyonla mücadele ettiğini gösterir. Apse Türleri ve Yerleşim Yerleri Apse, vücudun çeşitli bölgelerinde oluşabilir. Deri altında (cilt altı apsesi), iç organlarda (iç apse), diş köklerinde (diş apsesi) veya kas dokusunda (kas apsesi) oluşabilir. Her bir tür, farklı belirtiler ve tedavi yöntemleri gerektirebilir. Apse Tanısı ve Teşhisi Apse genellikle fiziksel muayene ve görüntüleme testleri ile teşhis edilir. Doktor, apsenin boyutunu, konumunu ve enfeksiyonun yayılma derecesini belirlemek için uygun tanı yöntemlerini kullanır. Bunlar arasında ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yer alabilir. Apse Tedavisi Apse tedavisi, genellikle cerrahi olarak yapılır. Apse, doktorun belirlediği bir yöntemle drene edilir ve irin boşaltılır. Antibiyotikler, enfeksiyonun kontrol altına alınması için kullanılabilir. Tedaviye erken başlanması, komplikasyon riskini azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırır. Apse Önleme Yöntemleri Apse oluşumunun önlenmesi için hijyen kurallarına dikkat etmek önemlidir. Yaraların temiz tutulması, uygun şekilde pansuman yapılması ve enfeksiyon riski taşıyan ortamlardan uzak durulması önerilir. Ayrıca, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi de apse oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir.

Tanısal Endoskopi

Tanısal Endoskopi Nedir? Tanısal endoskopi, esnek bir tüp (endoskop) ile vücudun içine girilerek yapılan bir inceleme yöntemidir. Bu yöntemde, kamera ve ışık kaynağıyla donatılmış olan endoskop, iç organların görüntülenmesini sağlar. Tanısal Endoskopinin Amacı ve Önemi Tanısal endoskopinin temel amacı, iç organlardaki hastalıkları teşhis etmektir. Özellikle sindirim sistemi ve solunum sistemi gibi iç organlarda meydana gelen rahatsızlıkların tanısında sıklıkla kullanılır. Erken teşhis, birçok hastalığın başarılı bir şekilde tedavi edilmesini sağlar. Tanısal Endoskopinin Uygulama Alanları Tanısal endoskopi, sindirim sistemi (mide, bağırsaklar), solunum sistemi (bronşlar, akciğerler), ürogenital sistem (mesane, idrar yolları), ve bazı cerrahi prosedürlerde kullanılabilir. Her bir uygulama alanı, farklı endoskopi yöntemleri ve prosedürleri gerektirebilir. Endoskopi Türleri Tanısal endoskopinin çeşitli türleri vardır. Örneğin, gastroskopi mide ve yemek borusu incelemelerinde, kolonoskopi ise kalın bağırsak incelemelerinde kullanılır. Bronkoskopi ise solunum yollarının incelenmesinde kullanılır. Her bir endoskopi türü, belirli bir iç organın detaylı olarak incelenmesini sağlar. Endoskopi Hazırlığı ve Süreci Endoskopi öncesinde, hastanın açlık süresine uygun olarak beslenmesi ve gerekli hazırlıkları yapması gerekmektedir. Endoskopi sırasında hastanın genellikle sedasyon altında olması beklenir. İşlem sonrasında, doktorun verdiği talimatlara uygun olarak hareket edilmelidir. Endoskopik İnceleme Sonuçları Endoskopik inceleme sonuçları, doktorunuz tarafından değerlendirilir ve size ayrıntılı bir şekilde açıklanır. İnceleme sonuçlarına göre, teşhis konulur ve tedavi planı oluşturulur. Eğer gerekliyse, ileri tetkikler veya tedavi yöntemleri uygulanabilir. Endoskopi Riskleri ve Yan Etkileri Her medikal prosedürde olduğu gibi, endoskopinin de belirli riskleri ve yan etkileri vardır. Bu riskler arasında enfeksiyon, kanama, endoskopi sonrası rahatsızlık ve sedasyonla ilgili problemler bulunur. Ancak, bu riskler genellikle nadir görülür ve deneyimli bir sağlık ekibi tarafından minimalize edilebilir.

Meme Cerrahisi

Meme Cerrahisinin Tanımı ve Amacı Meme cerrahisi, meme dokusunda bulunan benign (iyi huylu) veya malign (kötü huylu) tümörlerin, kistlerin, fibroadenomların ve diğer anormalliklerin tanı ve tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Amacı, meme sağlığını korumak, meme hastalıklarını tedavi etmek ve gerektiğinde meme rekonstrüksiyonu yaparak estetik bir görünüm sağlamaktır. Meme Cerrahisinin Önemi Meme cerrahisi, meme kanseri gibi ciddi hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi için kritik bir role sahiptir. Erken teşhis edilen meme kanseri vakalarında tedavi başarısı ve sağ kalım oranları önemli ölçüde artar. Ayrıca, meme cerrahisi meme deformitelerinin düzeltilmesi ve estetik görünümün yeniden kazanılması için de kullanılır, bu da hastaların yaşam kalitesini artırır. Meme Cerrahisinin Türleri Meme cerrahisi birkaç farklı şekilde gerçekleştirilebilir. Lumpektomi (kitle çıkarılması), mastektomi (meme çıkarılması), sentinel lenf nodu biyopsisi (lenf nodu çıkarılması) ve meme rekonstrüksiyonu gibi prosedürler bu kategoriye girer. Hangi yöntemin kullanılacağı, hastanın durumu ve hastalığın tipine bağlıdır. Meme Cerrahisi Öncesi Hazırlık Meme cerrahisi öncesinde, hastanın genel sağlık durumu değerlendirilir ve gerekli testler yapılır. Ayrıca, hastanın ameliyat öncesi talimatları dikkatle takip etmesi ve cerrahi süreci hakkında bilgi alması önemlidir. Doktorunuz, ameliyat öncesi hazırlık süreci hakkında size detaylı bilgi verecektir. Meme Cerrahisi Süreci Meme cerrahisi genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir. Cerrah, meme dokusunu inceler, tümörü çıkarır ve gerektiğinde meme rekonstrüksiyonu yapar. Süreç hastanın durumuna ve cerrahın tercihine bağlı olarak değişebilir. Meme Cerrahisi Sonrası İyileşme Süreci Meme cerrahisi sonrası iyileşme süreci hastadan hastaya değişebilir. Hastalar genellikle birkaç gün hastanede kalır ve iyileşme süreci boyunca doktorun önerilerini takip ederler. İyileşme süreci boyunca, ağrı yönetimi ve yara bakımı gibi konular da önemlidir. Meme Cerrahisi Riskleri ve Komplikasyonları Her cerrahi işlemde olduğu gibi, meme cerrahisinin de belirli riskleri vardır. Bunlar arasında enfeksiyon, kanama,  ve anesteziye bağlı sorunlar yer alır. Ancak, bu riskler genellikle nadirdir ve deneyimli bir cerrah tarafından düşük tutulabilir.

Tiroid Cerrahisi

Tiroid Hastalıkları ve Tedavi Yöntemleri Tiroid bezini etkileyen birçok hastalık vardır. Bunlar arasında tiroid nodülleri, tiroid kanseri, hipertiroidi ve hipotiroidi gibi durumlar bulunur. Tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavisi, radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi müdahale yer alır. Tiroid Cerrahisi Nedir ve Ne Zaman Gereklidir? Tiroid cerrahisi, tiroid bezindeki nodüllerin veya kitlelerin çıkarılması amacıyla yapılan cerrahi bir prosedürdür. Tiroid nodülleri büyüdükçe veya kanser riski taşıdığında, cerrahi müdahale gerekebilir. Ayrıca, tiroid bezinin aşırı aktif olduğu durumlarda da cerrahi bir seçenek olabilir. Tiroid Cerrahisi Öncesi Hazırlık Tiroid cerrahisi öncesi, doktorunuz muayene edecek ve gerekli testleri yapacaktır. Cerrahiye hazırlık aşamasında, kan testleri, görüntüleme testleri ve tiroid bezinin boyutunu değerlendirmek için ultrason gibi testler yapılabilir. Tiroid Cerrahisi Türleri ve Prosedürleri Tiroid cerrahisi, tiroid bezinin tamamının veya bir kısmının çıkarılmasını içerebilir. Prosedür tiroid nodüllerinin büyüklüğüne, sayısına ve kanser riskine bağlı olarak değişebilir. Genellikle tiroid lobektomi veya tiroidektomi olarak adlandırılır. Tiroid Cerrahisi Sonrası İyileşme Süreci Tiroid cerrahisi sonrası iyileşme süreci genellikle sorunsuzdur. Ancak, bazı hastalarda geçici ses kısıklığı, yutma güçlüğü veya tiroid hormonlarının dengesizliği gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Genellikle birkaç gün hasta hastanede gözlem altında tutulur ve sonra evde dinlenmeye devam eder.

Hemoroid

Hemoroid Nedir? Hemoroid, anüs çevresindeki damarların şişmesi ve iltihaplanması sonucu oluşan bir durumdur. Genellikle kabızlık, uzun süreli oturma, aşırı zorlanma ve hamilelik gibi faktörlerle ilişkilendirilir. Şişen damarlar anüsün içinde veya dışında olabilir ve dışkılama sırasında ağrı, kanama ve kaşıntı gibi belirtilere yol açabilir. Hemoroid Belirtileri ve Tanı Hemoroidin belirtileri arasında anüs bölgesinde ağrı, kaşıntı, yanma, kanama ve dışkılama sırasında yumru hissi bulunabilir. Tanı genellikle bir doktor tarafından yapılan fiziksel muayene ile konulur. Gerekirse, rektal muayene ve anoskopi gibi ek testler de yapılabilir. Hemoroid Neden Oluşur? Hemoroid genellikle anüs etrafındaki damarlarda artan basınç sonucu oluşur. Bu basınç, kabızlık, aşırı zorlanma, uzun süreli oturma, aşırı kilo, hamilelik ve genetik yatkınlık gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Lazer Uygulaması ile Hemoroid Tedavisi Lazer uygulaması, son yıllarda hemoroid tedavisinde popüler hale gelmiş bir yöntemdir. Bu yöntemde, lazer ışığı kullanılarak hemoroid dokusu hedeflenir ve özellikle iç hemoroidlerin küçültülmesi veya yok edilmesi amaçlanır. Lazerle yapılan tedavi, geleneksel cerrahi müdahalelere kıyasla daha az invazivdir ve daha hızlı iyileşme sağlayabilir. Lazerle Hemoroid Tedavisi Süreci Lazerle hemoroid tedavisi genellikle poliklinik ortamında gerçekleştirilir ve lokal anestezi altında yapılır. Doktor, lazer ışığını hemoroid dokusuna odaklar ve dokuyu tahrip eder. Bu sayede, kan dolaşımı azalan ve hemoroid küçülen bir hale gelir. Lazerle Hemoroid Tedavisinin Avantajları Lazerle hemoroid tedavisinin birçok avantajı vardır. Bunlar arasında minimal invaziv olması, kısa sürede iyileşme sağlaması, az kanama riski, daha az ağrı ve rahatsızlık hissi ve daha az komplikasyon riski bulunur. Lazerle Hemoroid Tedavisinin Riskleri Her cerrahi işlemde olduğu gibi, lazerle hemoroid tedavisinin de belirli riskleri vardır. Bunlar arasında enfeksiyon riski, yan etkiler (örneğin, geçici ağrı veya yanma hissi) ve nadiren de olsa lazerin yanlış uygulanması sonucu oluşabilecek komplikasyonlar bulunur. Lazerle Hemoroid Tedavisi Sonrası İyileşme Lazerle hemoroid tedavisi sonrası iyileşme süreci genellikle hızlıdır. Hastalar genellikle aynı gün taburcu edilir ve normal aktivitelerine hızla dönebilirler. Ancak, doktorun önerdiği talimatları takip etmek önemlidir.

Bariatrik- Metabolik Cerrahi

Bariatrik-Metabolik Cerrahi Nedir? Bariatrik-metabolik cerrahi, obezite ve metabolik hastalıkların tedavisinde kullanılan bir dizi cerrahi prosedürü içerir. Bu cerrahi işlemler, kişinin kilo kaybetmesine ve metabolik sağlığını iyileştirmesine yardımcı olabilir. Kimler İçin Uygundur? Bariatrik-metabolik cerrahi, obeziteye bağlı sağlık sorunları olan ve diğer kilo verme yöntemlerinden yeterli sonuç alamayan kişiler için uygun olabilir. Adaylar, genellikle belirli bir vücut kitle indeksi (VKİ) eşiği üzerinde olan ve obezite ile ilişkili hastalıklara sahip olanlar arasından seçilir. Cerrahi Yöntemler Bariatrik-metabolik cerrahi, farklı cerrahi teknikler kullanılarak gerçekleştirilebilir. Bunlar arasında gastrik bypass, gastrik bandaj, sleeve gastrektomi ve metabolik cerrahi gibi yöntemler bulunur. Her bir yöntemin kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır. Cerrahi Öncesi Hazırlık Cerrahi öncesi hazırlık süreci, hastanın genel sağlık durumunun değerlendirilmesini, tıbbi testlerin yapılmasını ve cerrahi işlem hakkında detaylı bilgi almasını içerir. Ayrıca, hastaların cerrahi sonrası yaşam tarzı değişikliklerine hazırlanmaları önemlidir. Cerrahi Operasyon Süreci Cerrahi operasyon genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir ve birkaç saat sürebilir. Operasyon, cerrahın tercih ettiği yönteme bağlı olarak laparoskopik veya açık cerrahi olarak yapılabilir. Ameliyat sonrası hastalar genellikle birkaç gün hastanede kalır. Cerrahi Sonrası İyileşme ve Rehabilitasyon Cerrahi sonrası iyileşme süreci, cerrahi türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Hastaların genellikle birkaç hafta boyunca özel bir diyet ve egzersiz programına uymaları gerekebilir. Ayrıca, düzenli kontroller ve destekleyici hizmetler de önemlidir.

Onkolojik Cerrahi

Onkolojik Cerrahi Nedir? Onkolojik cerrahi, kanserli dokuların cerrahi olarak çıkarılmasını içeren bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, kanserin lokalize olduğu durumlarda sıklıkla tercih edilir ve genellikle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılır. Onkolojik Cerrahinin Amacı Onkolojik cerrahinin temel amacı, kanserli dokuları vücuttan uzaklaştırmak ve hastanın sağlığını korumaktır. Bu, kanserin yayılmasını önlemeye ve hastanın yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir. Onkolojik Cerrahinin Türleri Onkolojik cerrahi, kanserin türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak çeşitli şekillerde uygulanabilir. Bunlar arasında tümör rezeksiyonu, lenf nodu diseksiyonu ve radikal prostatektomi gibi işlemler bulunur. Onkolojik Cerrahinin İşleyişi Onkolojik cerrahi, cerrahi bir ekibin yönetiminde gerçekleştirilir. Öncelikle, hastanın durumu değerlendirilir ve uygun bir cerrahi plan oluşturulur. Ardından, cerrahi işlem yapılır ve kanserli dokular mümkün olduğunca temizlenir. Cerrahi Öncesi Hazırlık Cerrahi öncesi hazırlık süreci, hastanın genel sağlık durumunu değerlendirmeyi, kan testleri ve görüntüleme taramaları gibi testleri içerir. Ayrıca, cerrahi işlem ve sonrası iyileşme süreci hakkında hastaya detaylı bilgi verilir. Cerrahi Operasyon Süreci Cerrahi operasyon genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir ve cerrahi ekibin gözetiminde yapılır. Operasyon süresi, işlemin karmaşıklığına ve kanserin yayılma derecesine bağlı olarak değişebilir. Cerrahi Sonrası İyileşme ve Rehabilitasyon Cerrahi sonrası iyileşme süreci, hastanın genel sağlık durumu, cerrahi yöntem ve kanserin yayılma derecesine bağlı olarak değişir. İyileşme süreci, hastanın dinlenmesini, belirli ilaçları kullanmasını ve fiziksel aktiviteden kaçınmasını gerektirebilir. Rehabilitasyon programları, hastanın normal yaşamına dönmesine yardımcı olabilir. Onkolojik Cerrahinin Yan Etkileri Onkolojik cerrahinin yan etkileri, işlemin türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Bunlar arasında kanama, enfeksiyon, ağrı ve hareket kısıtlılığı bulunabilir. Onkolojik Cerrahi Sonrası Tedavi Planı Onkolojik cerrahi genellikle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılır, bu nedenle cerrahi sonrası bir tedavi planı belirlenir. Bu plan, radyoterapi, kemoterapi veya hedefe yönelik ilaç tedavisi gibi tedavileri içerebilir.

Gastrik By-Pass

Gastric Bypass ameliyatı dünyada obezite cerrahisinde en çok uygulanan ameliyatların başında gelmektedir. Bu ameliyat temelde iki mekanizma ile insanlara kilo kaybı yaşatmaktadır. Ameliyatta küçük bir mide hacmi oluşturulmakta, bununla birlikte küçük olan mide daha sonra ince bağırsak ile bağlantı yapılarak gelen besinlerin büyük kısmının mideyi ve ince barsağın büyük kısmını atlayarak (bypass ederek) ince bağırsağa geçmesiyle çalışmaktadır. Küçük mideleri yüzünden hastalar daha az besin almaktadırlar, ayrıca aldıkları gıdalardan da bağırsaklardaki emilim bozulduğu için daha az kalori almaktadırlar. Daha az yemek ve daha az emilim olması kişilerde kilo kaybına neden olmaktadır. Ameliyat nasıl yapılır? Gastrik By-Pass laparoskopik yöntemle yapılmaktadır. Son yıllarda robotik cerrahi de tercih edilebilmektedir. 1 cm. çapında 4-6 delikten ameliyat gerçekleştirilmektedir. Gastrik by-pass ameliyatında aynı tüp mide ameliyatında olduğu gibi mide küçültülür. Midenin yaklaşık %95’i by pass edilir. Cerrahi yöntemlerle ikiye ayrılan midenin bir kısmı 12 parmak bağırsağı by pass edilerek bağırsağın ortalarına takılmaktadır. Diğer kısımda vücuttan çıkartılmayarak görevini sürdürmektedir. Böylece tüketilen gıdaların 12 parmak bağırsağından geçmesi önlenmektedir. Ameliyatla hastaların hem daha az gıdayla doyması hem de aldıkları gıdanın bir kısmı emiliminin sağlanması amaçlanır. Ameliyat sonrası Hastalar hastanede 4-6 gün takip gerekir. Taburcu olurken diyetisyen tarafından ilk kontrole kadar olan beslenme planlanır. İlk yıl boyunca obezite cerrahı haricinde endokrinoloji, psikiyatri ve diyet uzmanı tarafından yakın takip yapılır.

Tüp Mide

Tüp mide ameliyatı; midenin büyük bir kısmının ameliyat ile kesilerek çıkarılması ve kalan midenin çok daha küçük bir hacme sahip tüp halini almasını sağlayan ameliyattır. Tüp mide ameliyatının amacı mide hacminin küçültülmesi, kişilerin daha çabuk doyarak kilo vermesinin sağlanmasıdır. Tüp mide ameliyatı ne kadar sürer? Tüp Mide ameliyatı ortalama 1 saat civarı süren, ortalama 5 delikten kapalı olarak gerçekleştirilen bir ameliyattır. Tüp mide ameliyatı nasıl gerçekleştirilir? Tüp mide ameliyatına uygun aday olup olmadığını değerlendirmek amacıyla kişi çeşitli testlere tabi tutulur. Ameliyat hazırlık sürecinde günler veya haftalar öncesinde diyetisyen ve doktorunuz yardımıyla ilaç ve diyet düzenlemesi yapılır. İşlemden önceki gece yeme ve içme eylemleri bırakılır. Ameliyat genellikle bir ila iki saat sürer. Tüp mide ameliyatı genel anestezi altında yapılır. Çoğunlukla işlem sırasında laparoskopik veya robotik cerrahi kullanılır. Bu sayede mideye ulaşmak için büyük kesiler atmak yerine küçük kesiler yardımıyla operasyon gerçekleştirilir. Bu teknikler iyileşme ve hastanede kalma süresini kısaltmaya yardımcıdır. Açılan küçük kesilerden ışıklı küçük bir kamera (laparoskop) yerleştirilir ve iç organların görüntüsü ekrana yansıtılır. Diğer kesilerden yerleştirilen uzun, dar aletler ile mide kılıfı ölçülür. Ardından cerrahi zımbalar ile midenin geri kalanı bölünüp ayrılır ve çıkarılır. Daha sonra açılan kesiler kapatılır. Ameliyat sonrasında geriye midenin yaklaşık beşte biri kalmış olur. Ameliyattan sonra ilk birkaç ay boyunca sık sık kontrol gerekir. Ayrıca ilk birkaç hafta için özel diyetle beslenmek önemlidir. İyileşme sürecinde doktor tavsiyelerine uyulması kritik önem arz eder.

Mide Balonu

Obezite hastalarında diyet ve egzersizle sonuç alınamayan veya sağlık açısından hastanın kısa sürede kilo vermesinin gerekli olduğu durumlarda cerrahi ve cerrahi dışı tedavi seçeneklerinden faydalanılır. Mide balonu da ameliyatsız mide küçültme yöntemlerinden bir tanesidir. Mide balonu hem kısa sürede kilo vermeye yardımcı olması hem de ameliyatsız uygulanması nedeniyle son yıllarda hastalar ve uzmanlar tarafından yaygın olarak tercih edilen bir obezite tedavisi yöntemidir. Mide balonu nasıl takılır? Mide balonu genel anestezi altında, endoskopik yöntem ile mideye yerleştirilmektedir. Mide içerisine yerleştirilen balon özel uzatma hattı kullanılarak serumla şişirilir ve işlem tamamlanır. İşlem süresi ortalama 30 dakika civarında sürmektedir. Hasta uyandıktan sonra bir süre gözetim altında tutulup, aynı gün içinde evine dönebilmektedir. Mide balonu takıldıktan sonra 6 ay ile 1 yıl içerisinde çıkartılmaktadır. Bu süre içinde kişi, doktorun önerilerine uyduğu, beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçimine dikkat ettiği takdirde istenilen kiloya ulaşmış olmaktadır. Mide balonundan sonra beslenme nasıl olmalı? Mide balonu işleminden sonra 1-2 gün sıvı ağırlıklı beslenmek gerekir. Daha sonra bitki çayları ve açık çay ile yoğurt, laktozsuz süt ve protein ağırlıklı beslenmeye geçilebilir. Mide balonunun yan etkisi var mıdır? Mide balonu uygulamsının en sık görülen yan etkisi bulantı ve kusmadır. Ancak bu belirtiler en geç bir hafta içerisinde azalarak geçmektedir. Kusmanın devam etmesi halinde hastanın doktoruna baş vurması gerekmektedir. Duruma göre nadir de olsa balonun uyuşmadığı hastalarda balon mideden çıkartılabilir. Kullanılan balon ayarlanabilir slikon ise balonun biraz daha indirilmesi şikayetlerin geçmesini sağlamak için yeterli olmaktadır. Mide balonu yan etkisi ve riski oldukça düşük bir işlemdir.

Mide Botoksu

Mide Botoksu Nedir? Kilo verme yöntemlerinden biri olan mide botoksu, endoskopik yöntem ile midenin belirli bölgelerine botilinum toksini enjekte edilmesi işlemidir. Cerrahi bir yöntem olmadığı için herhangi bir kesi işlemi yapılmayan mide botoksu tedavisinde, %15-20 kadar kilo kaybı hedeflenir. Mide botoksu işlemiyle ghrelin adı verilen açlık hormonu seviyesinde azalma yaşanır. Bununla birlikte, mide asit salınımı azalır ve mide boşalması yavaşlar. Bu durum, hastaya iştah azalması ve geç acıkma olarak yansır. Mide boşalmasında meydana gelen gecikme, yemek sonrası oluşan ani kan şekeri yükselme ve düşmelerinde etkili olmakla beraber, kişilerin gün içinde daha stabil kan şekeri seviyelerine sahip olmasında da yardımcıdır. Mide Botoksu Ağrılı Bir İşlem Mi? Mide Botoksu işlemi sonrası % 95 ihtimalle hiçbir şey hissetmezsiniz. Nadiren (% 5 ihtimalle) karın ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik, yorgunluk ve baş ağrısı gibi şikayetler olabilir. Bu şikayetler oldukça nadirdir, olsa da birkaç gün içinde geçecektir. Mide Botoksu Kimlere Yapılır? Mide Botoksu fazla kilosu olan 18 yaş üstünde herkese yapılabilir. 5 kg fazlanız da olsa, 100 kg fazlanız da olsa bu işlem yapılabilir. Vücut Kitle Endeksi 25-60 arası olanlar Obezite ameliyatı olmak istemeyenler Başka nedenlerle obezite ameliyatı olamayanlar Açlık ve tatlı krizlerini yönetemeyenler

Hızlı İletişim