Boyuna göre kilosu yüksek olan insanlar obezite hastası olarak sınıflandırılmaktadır. Pandemi öncesi dönemde erişkinlerin yaklaşık üçte birini etkileyen bu durum pandemi döneminde artarak büyümektedir. Hastaların kilo durumlarının değerlendirilmesi için vücut kitle indeksi (VKİ) kullanılmaktadır. VKİ 25-30 kg/m2 arasında olanlar yüksek kilolu, 30kg/m2 üzerinde olanlar obez bireyler olarak tanımlanmaktadır. Obezite hastalığı bireyin yüksek kilosuna bağlı şikayetleri yanında bazı hastalıklarıda yanında getirmektedir.
Obezite ile ilişkili hastalıklar
Metabolik
– Tip 2 diyabet, prediyabet
– Kolesterol yükseklikleri
– Karaciğer yağlanması
Kalp-damar hastalıkları
– Hipertansiyon
– Kalp damar tıkanıklıkları, kalp krizi, inme
– Kalp yetmezliği
– Ritm bozuklukları
– Erken ölüm
Solunum sistemi
– Uyku apnesi
– Astım
Üreme sistemi
– Polikistik over sendromu
– Kısırlık
– Seksüel fonksiyon bozuklukları
Kas-iskelet sistemi
– Eklem bozuklukları
– hareketsizlik
– Ağrı
Sinir sistemi
– Bozulmuş bilişsel fonksiyonlar
– Baş ağrısı
Genitoüriner
– Renal disfonksiyo
– Nefrolithiazis
– Stres üriner inkontinans
Kanser
Psikososyal
– Bozulmuş yaşam kalitesi
– Depresyon
– Diğer psikopatolojiler
Obezite ameliyatları obezitenin tedavisi için en etkili yöntemdir. Bunun yanında obeziteye eşlik eden hastalıklarda obezitenin etkin tedavisi sonrasında gerilemektedir. Günümüzde VKİ yanında hastaların biyoekeltriksel empedans analizi sonucunda saptanmış yağ oranları ve yandaş hastalıkları değerlendirilerek ameliyata karar verilmektedir. Ameliyat için uygun olmayan hastalar ameliyat dışı yöntemlere (mide botoksu, mide balonu) yönlendirilmektedir.
Birçok ameliyat yöntemi olması yanında günümüzde en çok uygulanan ameliyat tipleri tüp mide (sleeve gastrektomi – vsg), mini gastrit by-pass ve Roux-en Y gastrik by-pass tır.
Tüp mide (Sleeve Gastrektomi) ameliyatı
En sık uygulanan obezite ameliyatı tipidir. Uygulanan obezite ameliyatlarının %50’sinden fazlasını tüp mide ameliyatı oluşturmaktadır. Operasyonda hastanın midesi, özel malzemeler yardımı ile uzun bir tüp haline getirilir. Hastanın mide hacmi azaltılır ve hastalar yeterli miktarda besin ile doygunluk hissine ulaşılar. Buna ek olarak midenin çıkartılan kısmından salgılanan hormonlara müdahale edilmiş olur ve hastanın özellikle obezite yandaşı hastalıklarına iyileştirici etki oluşturulur.
Mide bypassı (Roux-en Y gastrik bypass)
Mide by-passı tüp mide ameliyatı popülerleşmeden önce en sık uygulanan obezite ameliyatı tipi idi. Bu operasyonda mide hacmi küçültüldükten sonra ince bağırsak bağlantıları oluşturularak besinlerin direkt olarak ince bağırsakların ileri bir kısmına geçmesi sağlanır. Böylelikle hızlı bir şekilde kilo verdirici bir etki oluşur. Bunun yanında besinlerin ince bağırsaklara hızlı bir şekilde geçmesi nedeniyle hormonal etkiler oluşturularak obezite yandaşı hastalıklara iyileştirici bir etki oluşturulur. Bu meliyatın tüp mide ameliyatına göre dezavantajı, vitamin ve mineral eksikliklerinin saha çok görülmesidir.
Mini gastrik bypass
En güncel by-pass çeşitlerinden biri olan bu ameliyatta Roux-en Y gastrik by-pass ameliyatına benzer şekilde ince bağırsak mideye bağlanmaktadır. Temel fark ise bu ameliyatta ince barsak bağlantısı sadece 1 kere yapılmaktadır. Her iki bypass ameliyatının sonuçları birbirine benzemektedir.
Obezite ameliyatının etkileri
Obezite ameliyatları bir çok etkiye sahiptir. En göz önünde olan etki besin alımının azaltılarak bireye yeterli hale getirilmesidir. Bunun yanında tokluk hormonu salınımında artış, bağırsak ve beyin arasındaki yolaklarda oluşan etkiler ve besinlerin bağırsaklardan hızlı geçişi gibi etkiler oluşmaktadır. Bütün bu etkilerin sonucunda ilaç tedavisi ve hayat tarzı değişiklikleri gibi yöntemlere oranla çok daha güçlü ve uzun süreli etkiler oluşmaktadır.
Kimler ameliyat edilmemelidir?
Obezite ameliyatları için kesin bir engel bulunmaktadır. Ameliyatlar genel anestezi altında uygulandığı için genel anestezi alamayacak hastalar ameliyat dışı yöntemlere (mide botoksu – mide balonu) yönlendirilmektedir. Özellikle Crohn hastalığına sahip bireylerde mide by-passları seçilecekse dikkatli olunmalıdır.
Obezite ameliyatlarının diyabet hastalığı üzerine etkisi nedir?
Obezite ameliyatlarından sonra hastaların insülin ve şeker hastalığı ilaçlarına ihtiyacının yüksek oranlarda sona ermektedir. Buna ek olarak henüz tip 2 diyabet hastalığına yakalanmamış olan bireylerde obezite ameliyatı sonrasında bu hastalığın oluşma ihtimali ileri oranlarda düşmektedir.
Obezite ameliyatlarının Kolesterol hastalığı üzerine etkileri nelerdir?
Tüp mide ameliyatı gibi obezite ameliyatlarından sonra Kolesterol seviyelerinde düşme ile birlikte HDL (iyi kolesterol) seviyelerinde artma gözlenmektedir. Hastalarda ameliyat sonrasında kolesterol ilaçlarına ihtiyacın bitmekte veya azalmaktadır.
Obezite ameliyatlarının Hipertansiyon hastalığı üzerine etkileri nelerdir?
Obezite ameliyatları sonrasında hastaların tansiyonu normale gerilemektedir. Genellikle hastaların tansiyon ilacı ihtiyacı kalmamaktadır.
Obezite ameliyatı sonrasında Karaciğer yağlanması nasıl etkilenir?
Obezite hastalarında karaciğer yağlanması çok sık olarak görülmektedir. Karaciğer yağlanması ilerlemesi durumunda siroz hastalığına dönüşebilmektedir. Obezite ameliyatı sonrasında sağlanan hızlı ve kalıcı kilo kayıpları sayesinde, karaciğer yağlanmasının birçok ilaç tedavisine göre çok daha güçlü oranda iyileşme sağlanmaktadır.
Obezite ameliyatı sonrasında horlamam (uyku apnesi) düzelir mi?
Hormala obezite hastalarında sıkça rastlanan bir durumdur. Uyku apnesi olarak adlandırılan bu durum hem metabolik etkileri hemde sosyal yaşantıda neden olduğu sorunlar (halsizlik, sürekli uyku hali, sinirlilik gibi) nedeniyle önem arz etmektedir. Obezite ameliyatlarından sonra bu durum çoğunlukla hızla düzelmektedir.
Obezite ameliyatlarından sonra kanser olma ihtimalim düşer mi?
Obezite hastalarında kanser görüşme riski daha fazladır. Obezite ameliyatlarından sonra kansere yakalanma riski düşmektedir.
Obezite ameliyatları güvenli midir?
Her ameliyatta bir miktar risk bulunmaktadır. Genel olarak obezite ameliyatları hastalar tarafından kolaylıkla tolere edilen ameliyatlardır. Çok gözönünde olan kazanımları nedeniyle artan sıklıklarla uygulanmaya devam edilmektedir. Bu ameliyatlardaki risk oranları sıkça uygulanan kadın doğum ameliyatları, ortopedi ameliyatları, safra kesesi ameliyatları gibi ameliyatlarla benzer oranlardadır.